Her söz çıban gibi
Her ayna yalancı karşısında durana
Karşı çıkılamaz bir inat
Kırmızı bir fular ile beliren
Selvi ağaçlarının arasında
Birkaç kardelen toprağımdan çıkarak
Süzülüyor damlalar düştükçe üstüme
Gözyaşı
Sırılsıklam elleriyle eşeleyerek benim diyebileceğim her şeyi
Ağzından dökülen her ağıta hu çeken bir derviş gibi
Uzaklara gidiyor ardımdan
Kalkıp dudağından öpmeliyim
Gitme dememek için belki
Gitme gülüm
Gidecek ne vardı ki...
5 Aralık 2007 Çarşamba
23 Temmuz 2007 Pazartesi
Hrant
İnsan gibi insan
halkçı gibi halkçı
dürüst gibi dürüst
ve ayakta tek başına
ve yüz yıllık bir meşe
devrilemez dediğimiz
sevdikçe yaşayan
sevdikçe
seven
insanlığı
olanca hızıyla batarken
memleketim dediği toprak
gülerek belki
birlikte diyebildi
birlikte
halkım deriz
halkımıza
Yaşadık diyebilenlerin
en yaşayanıydı
sanmayın veda etti vücuda
kim der peki şimdi
üç kurşun öldürdü
yüz yıllık bir meşeyi
güvercin kılığında...
halkçı gibi halkçı
dürüst gibi dürüst
ve ayakta tek başına
ve yüz yıllık bir meşe
devrilemez dediğimiz
sevdikçe yaşayan
sevdikçe
seven
insanlığı
olanca hızıyla batarken
memleketim dediği toprak
gülerek belki
birlikte diyebildi
birlikte
halkım deriz
halkımıza
Yaşadık diyebilenlerin
en yaşayanıydı
sanmayın veda etti vücuda
kim der peki şimdi
üç kurşun öldürdü
yüz yıllık bir meşeyi
güvercin kılığında...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)