Her söz çıban gibi
Her ayna yalancı karşısında durana
Karşı çıkılamaz bir inat
Kırmızı bir fular ile beliren
Selvi ağaçlarının arasında
Birkaç kardelen toprağımdan çıkarak
Süzülüyor damlalar düştükçe üstüme
Gözyaşı
Sırılsıklam elleriyle eşeleyerek benim diyebileceğim her şeyi
Ağzından dökülen her ağıta hu çeken bir derviş gibi
Uzaklara gidiyor ardımdan
Kalkıp dudağından öpmeliyim
Gitme dememek için belki
Gitme gülüm
Gidecek ne vardı ki...
5 Aralık 2007 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)